İYİ Parti Malatya İl Başkanı Serdar Yıldız yazılı basın açıklaması yaparak Malatya Sağlık İl Müdürü Dr. Erhan Berk’in iddialarına cevap verdi.

İl Başkanı Berk, yaptığı yazılı basın açıklamasında şunları söyledi; “Değerli Basın Mensupları;

Bilindiği üzere geçtiğimiz günlerde yazılı bir basın açıklaması yaparak değerli hemşerilerimizden gelen bir şikâyeti dile getirmiştik. Başta Malatya Valiliğimiz olmak üzere ilgili kurumların konuyla alakalı denetimlerini talep etmiştik. Mevzu bahis konu, ilimiz genelinde özel sağlık hizmeti veren kuruluşların Sağlık Uygulama Tebligatına aykırı olarak vatandaşlarımızdan fahiş miktarda hizmet bedeli talep etmeleri olmuştu. Devlet, milletin yaşam haklarının koruyucusudur ilkesinden yola çıkarak talep ettiğimiz denetim konusunda Sağlık İl Müdürü Dr. Erhan Berk’in bir internet haber sitesinin sorularına verdiği cevaplar bizleri adeta şaşkına çevirmiştir.

                Malatya Sağlık İl Müdürü Dr. Erhan Berk’in yaptığı açıklamada denetimleri rutin olarak yaptıklarını ve herhangi bir sorunla karşılaşmadıkları hususunu konunun mağduru vatandaşlarımızın takdirine bırakırken, söylemlerindeki bazı hususları da netliğe kavuşturmak istedik.

İl Müdürü Dr. Erhan Berk yaptığı açıklamada “Bir yerde bir fatura yâda makbuzla gelsinler bizde gerekeni yaparız.” iddiasına kanıt olarak ilgili özel sağlık kuruluşunu aradığınızda operatörden branşların muayene fark ücretlerini sorguladığınızda 750TL ile 1000TL arasında değişen astronomik bedeller ile karşılaşıldığını hatırlatmak isteriz. Tüm hemşerilerimizin ilgili telefon numaralarından hemen her gün arayıp kolayca öğrenebildiği ve duymaktan nerdeyse bunalımlara girdiği bu bilgilere kendisinin ulaşamamasını ise manidar buluyoruz. İl Müdürü’nün bilgiye ve belgeye dayanmıyor diyerek ret ettiği iddialarımızın kanıtları ise bu kadar net ve ortadadır.

 

Sağlık İl Müdürü Berk’in “Şehrimizde birçok özel hastane depremden sonra kapandı. Birçoğunun kapanması demek istihdamın azalması demek. Biz özel hastanelerin kapanmasını istemiyoruz.” beyanı tarafımızca kabul edilebilir bir ifade değildir. Öncelikle belirtmek isterim ki milletimizin yararına olan tüm yatırımların desteklenmesi hem Genel Başkanımız Meral Akşener’in hem de biz İYİ Parti neferlerinin olmazsa olmazıdır. Ancak bu destek olma arzumuz kanunların ihlal edilmesi, milletimizin de mağdur edilmesine göz yummak olmayacaktır. Bu nedenle kamu görevlileri görevlerini yaparken duygusal travmalarını bir kenara bırakıp kanunların uygulanmasını icra etmekle mükelleftir. Kurumun ticari varlığı sayın müdür için bir kaygı olmamalı. Devletimizin bu alanlarda yatırım yapacak iş insanlarına birçok maddi kaynak sağladığını kendisi de çok net bilmektedir. Kurumlar zarar görmesin diye denetimlerde esneklik yapılamaz. AKP hükümetince yapılan kanun ve yönetmelik değişikleriyle SGK, BAĞKUR Ve Emekli Sandığı’na tabi yurttaşlarımızda özel sağlık hizmetlerinden faydalanmaktadır. Malatyalı hemşerilerimiz, özel hastanelerin Sosyal Sigortalar Kurumu’nca yapılan hizmet ödeme akitlerinin üzerinde ekstra ödeme talep edildiğini yoğun bir şekilde şikâyet etmektedir. Sayın müdürün kurumlar hakkında herhangi bir kapatma ve kapanma kaygısı hissetmeden, denetimlerini daha da sıklaştırmasını ve bu kurumların mali bilançolarını daha detaylı incelmesini bir kez daha talep ediyoruz.  

Ayrıca elbette ki özel hastanelerden sağlık hizmeti talep etmek bir haktır. Ancak “ilimizde parası olup da özel sağlık hizmeti talep eden vatandaşlar” ve “her hastanenin kendine göre bir müşterisi var.” Tabirlerini de kullanması vatandaşları maddi imkânlarına göre sınıflandırmak gafletine düşüldüğünü açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Unutulmasın ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti sosyal, hukuk devletidir. Aziz Milletimize hizmet götürülürken hiçbir ayrım yâda sınıflandırma yapılamaz. Her bir yurttaşımız eşit hak ve hizmetlerden faydalanır. Geliri düşük olanlar kamu hastanelerine, geliri yüksek olanlar özel hastanelere müşteri olarak mı görülmektedir? Yine bu mantıkla geliri yüksek vatandaşlar için kamu hastaneleri de atıl yerler olarak mı görülüyor? Sayın müdür bu söylemleri ile hasta vatandaşlarımızı birer müşteri olarak niteleyerek devlet adabının alenen dışına çıkmış atamasını yaptığı AKP hükümetinin neden olduğu ekonomik zorluklarla boğuşan yurttaşlarımızı da rencide etmiştir. O halde sormak lazım, kendisi de sadece zenginlere hizmet eden bir devlet memuru mu oluyor?  İYİ Parti teşkilatları olarak hemşerilerimize karşı gösterilen bu üstenci bakışı esefle kınıyoruz, kabul etmiyoruz. İlgili tüm üst makamlarca bu hadsiz açıklama hakkında gerekli tüm yasal işlemlerin biran önce yapılmasını talep ediyoruz ve sürecin takipçisi olacağımızın da bilinmesini istiyoruz. 

İl Müdürü Berk’in cevaben yaptığı açıklamasındaki gafları ne yazık ki bunlarla da sınırlı kalmamıştır. Açıklamasının devamında “Yahu bu şehirde hemen hemen her kalem ürüne fahiş zamlar yapıldı. Bir araba yıkatmayı geçen yıl 30 TL’ye yaptığımız yerde bugün 250 TL isteniyor. Selahattin Başkan suya yüzde bir milyon zam mı yaptı? Niçin bu fiyatlar anlamış değiliz. Üstelik 6 ay su parası bile belediye almadı kimseden.” Şeklinde beyanda bulunarak hem AKP iktidarının uyguladığı gereksiz vergi ve zamları savunmuş hem de zamlardan Malatya esnafımızı sorumlu tutmaya çalışmak gibi bir gafa da imza atmıştır. Sayın müdüre hatırlatmak isteriz ki oto yıkamacı esnafımız sadece su tüketmiyor, personel çalıştırıyor, maaş ve SGK ödüyor, birçok kalemde de vergi ödüyor ki o vergiler zaten her ay durduk yere hükümetinizce zamlanıyor, ayrıca oto yıkama esnasında birçok elektronik aletle temizlik yapıyor onların elektrik faturalarını ödüyor ki yine o faturaların kilovat saat ücretleri de yine hükümetiniz ve onun özelleştirdiği kurumlarca fahiş şekilde her ay artırılıyor sebepsiz yere. Sağlık İl Müdürü Dr. İlhan Berk’in bu açıklama ile özel hastane zamlarını savunması da aziz hemşerilerimizce ayrıca değerlendirilecektir elbette.

Özellikle Merkezi Hasta Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden ana branşlarda poliklinik hizmeti almak isteyen hastalarımızın da ne yazık ki Malatya merkez dâhilinde 8 Ocak Pazartesi tarihine kadar randevu alabilmek için beklediklerini ve randevu bulamadıklarını da yine sistemi kullanarak yaptığımız randevu isteklerinde aleni bir şekilde gördük. Göz, Kulak Burun Boğaz, Kalp Damar Cerrahisi, Çocuk Cerrahisi, Çocuk Hastalıkları ve Beyin Cerrahisi gibi son derece önemli branşlarda ne yazık ki yurttaşlarımızın herhangi bir güne randevu alamadıklarını gördük. İl Müdürü Berk yaptığı açıklamada doktor sorunu bulunmadığını özellikle ifade ediyordu. Doktor sayımız yeterli ise neden polikliniklerimizde randevu bulamıyoruz? İlimizde kamu hastanelerinde görevli birçok uzman doktorun, akademisyenin deprem sonrası ihtiyaçlarının karşılanamadığı için Malatya’dan ayrıldığını basın bültenlerinde sıkça görmekteyiz. Uzman doktor sayısındaki azalma bu kadar barizken yine hemşerilerimizi yanıltmaya yönelik özrü kabahatinden büyük açıklamalarında değerlendirmesini aziz Malatyalı hemşerilerimize bırakıyoruz.

Malatya Sağlık İl Müdürü yaptığı açıklamalarda kamu yöneticisi olduğunu unutmuş olsa gerek ki söylemlerinde siyaset yapmaktan öteye gidememiştir. Kendisini bu göreve atayan AKP hükümetinin ve AKP Malatya Milletvekillerinin tüm ihmallerini yine kendi görev yetersizliklerini de örtecek şekilde gerçeklerle örtüşmeyen, yanıltıcı açıklamalar yapmıştır. Oysa biz kendisinden milletin emanetine sahip çıkmasını, görevini kötüye kullanan yâda ihmal edenler için gerekli işlemleri yapmasını talep etmiştik. Sayın İl Müdürü Adalet ve Kalkınma Partisi’nin savunuculuğunu yapmak istiyorsa istifa edip siyaset sahnesinde kendine bir yer edinebilir. Aksi takdirde kamuoyunca meşhur 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun ilgili maddelerince de ayrıca suç işlemektedir. Görevini ihmal ederek siyaset yapmaktadır. Kendisine tavsiyemiz kanunlar nezdinde suç işlemek istemiyorsa ya görevinin gereklerini yerine getirsin yâda istifa edip hayranlığını açıkça belli ettiği partisinde siyaset yapsın”