Oğan'ın konuşmasından satırbaşları:

Resmi olarak ittifak içerisinde yer almasalar da desteklerini esirgemeyen ilk günden beri bizimle beraber olan siyasi parti yöneticilerine, teşkilatlarına, tabanlarına teşekkür ederim.

Yaklaşık 10 senedir bizimle beraber yol yürüyen yol arkadaşlarıma, Türkiye'nin her bir köşesinde ilmek ilmek, gece gündüz çalışan Sinan Oğan gönüllülerine teşekkürü borç biliyorum.

Bizimle farklı dünya görüşü içinde bulunmasına rağmen bize inanan, gelecek Türkiye'sinde bizim olmamızı isteyerek bize oy veren tüm vatandaşlara teşekkür ediyorum. Bizim bu yarışın parçası olması sağlayan tüm imza veren vatandaşlarıma teşekkür ediyorum.

"Gençlerimiz sevgi seli olup aktılar"

Afişleri, pankartları, broşürleri, halkımız internet sitemizden indirilerek ev, işyeri, araç, cadde ve sokaklarında astılar. Özellikle gençlerimiz sevgi seli olup aktılar. Hepsine teşekkürü borç biliyorum.

"Cümlelerimiz için tehditler aldık"

Cümlelerimiz için tehditler aldık, saldırılara uğradık, hakkımızda yalan haber çıkardılar, bağlamından koparılan cümlelerle adeta kirli pazarlıkların bir parçası gibi gösterdiler. 3 yıl önce Türk milliyetçisi adayı olmazsa Türk milliyetçilerini adaysız bırakmayacağız dedik, yola çıktık. O ana kadar üzerinde uzlaşılan aday formülünü bekledik, böyle bir aday çıkarsa biz çekileceğiz dedik.

"Bir dip dalgayı bir ayda değil üç yılda hazırladık"

ATA İttifakı'nın kuruluşu gerçekleşti ve 11 Mart'ta ittifakın adayı olarak ilan edildik. Türk milliyetçilerinin ve Atatürkçülerin adayı olarak bu yarışa girdik.

Bilmedikleri, görmezden geldikleri, ciddiye almadıkları durum şuydu; biz 3 yıldır bu çalışmayı sürdürüyorduk bir dip dalgayı bir ayda değil üç yılda hazırladık.

Normal şartlarda bizim almayı beklediğimiz oy oranı yaklaşık yüzde 9-16 bandında bir rakamdı. Bir dip dalganın geldiğini, tüm anketlerin yanılacağını, seçimin sürprizini bizim yapacağını ifade ettik.

Seçimde sayın Muharrem İnce'ye başlatılan linç kültürünün hedefine ulaşmasıyla bu kez de son 3 gün bize başlatılan yargısız infaz sonucu seçmenlerimizin bir kısmının ürkmesine sebep olmuştur.

"Seçimlere oldukça zor şartlarda girdik"

Sizden olmayanı aşağılamak, sizinle aynı düşünmeyene hakaret etmek ve her türlü metotlarla insanların yarıştan çekilmesini sağlamak insanlarımıza bir darbedir.

Bizim uyarmamıza rağmen yapmayın, etmeyin bizim kitlemize hakaret etmeyin dedik. Çekilmemiz durumunda ilk turda seçimin biteceği gerçeğini sanırım herkes görmüştür.

"Plana sadık kalıp, birçok hedefimize ulaştık"

Seçimlere oldukça zor şartlarda girdik. Ne maddi olarak gerekli imkanlarımız vardı ne de medyada gösteriliyorduk. Ne hükümet ne de belediye imkanlarımız yoktu.

Bu mücadelede özellikle de sosyal medya kullanıcılarının yeri ayrıdır. Gönüllü sosyal medya kullanıcılarımıza sonsun teşekkürlerimi sunuyorum.

Plana sadık kaldık, birçok hedefimize ulaştık. İnşallah gelecek yıllarda bu hedefimize ulaşacağız.

Türk milliyetçilerini kilit haline getirdik

Sosyal medya adreslerimizde daha önce yayınlamıştık. Bu seçimlerin toplumun önüne koyduğumuz amaç ve hedefler açısından değerlendirdiğimizde Türk milliyetçiliği ve Atatürkçülüğü ülkenin gündemi haline getirdik. HDP üzerinden oluşturulan kilit parti durumunu Türk milliyetçilerini kilit haline getirdik.

Türkiye'de güçlü ve milliyetçi seçmen kitlesinin görülmesine katkı sağladık. İkinci tura kalan adayların bizim söylemlerimize sarılmalarını sağladık. Bizi dikkate almayan, saymaya gerek görmeyen, bizim siyasi hareketimizi saydığını gördük. PKK, FETÖ ve benzeri gibi her türlü terör örgütleri mücadelesinde tavrım siyasetin ana akımında yer bulmasını sağladık. Anayasa'nın değişmez ilkeleri ve Türklük gibi kavramlarda farkındalık oluşturduk.

Biz bu çerçevede çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Bugün itibariyle seçimlerde görmezden gelinen, hakkı yene Türkün sesini taşımaktayız. 14 Mayıs seçimlerinde Türk seçmen hem Cumhur hem de Millet İttifakı'nı Türk milletinin hassasiyetlerine gereken yaklaşımını göstermediği için ciddi biçimde uyarmıştır. Seçmen bize de yürütme erki üzerinden Türk milletinin bu hassasiyetlerini savunma görevi vermiştir.

Türkiye kritik bir dönemeçten geçmektedir. Dört temel konuda acilen ele alınması gereken büyük sorunlar olduğu kanaatindeyiz. Türkiye'de bulunan sığınmacılar konusu ülkemizde ilerleyen süreçlerde güvenlik, ekonomi, sosyal maliyetleri olabilecek konudur.

Bu temel konulardan ikincisi ise Türkiye'deki deprem gerçeğidir. Deprem konusu acil bir ulusal güvenlik meselesidir. Bunun için uzun süre önerdiğimiz Afet Bakanlığı tezimiz güncelliğini korumaktadır. 28 Mayıs seçimlerinin akabinde ülkece ekonominin gereklerine uygun, nitelikli, hızlı sağlıklı kararlar alınması gerekmektedir.